22 Mayıs 2011 Pazar

Maçlar Bitmeden

(Ezgi Elçi'nin klavyesinden...)
Spor Toto Süper Lig’de 2010-2011 sezonunun son maçları oynanmadan yazmak istedim bu yazıyı. Daha şampiyon belli olmadan yazmak belki de fair play ruhuna daha uygun olacaktı. Şike iddiaları, teşvik primi muhabbetleri, bazı kulüplerin diğer kulüpleri desteklemesi gibi olayları bir kenara bırakıp sadece futbolun güzelliklerini yazmak istedim.
Bir Fenerbahçeli olarak Trabzonspor ile başlamak istiyorum. Sezonun ortasına 9 puan önde girip an itibariyle puan cetvelinde 2. Sırada olmak kimilerine göre başarısızlık olarak görülebilir. Ancak son haftaya kadar şampiyonluk mücadelesini sürdürmek bana göre büyük bir başarı. Şenol Güneş çok büyük bir hoca. Hatta kanımca faal teknik direktörler içindeki en iyi yerli hoca. “Kriterin ne?” diye soracak olursanız oynattığı futbol.
Aykut Kocaman benim gözümde enkaz devralmış bir hoca. Daum gibi kişiliksiz ve korkak bir hocadan sonra (Daum’un hiçbir final maçını kazanamaması bunun en büyük kanıtıdır. Sadece Türkiye Kupası değil 2 lig şampiyonluğunun son haftada kaçması Daum eseridir.) takımını 9 puan geriden şampiyonluk potasına oturtması ve tüm rakiplerini devirmesi Aykut Hoca’nın iyi bir hoca olacağının habercisidir.
Ezcümle, futbolun dili her ne kadar uluslararası olsa ve herhangi bir millete mensup birinin herhangi bir ülkenin takımında başarılı olacağına inanıyorsam da şu içimdeki yerli hoca sevdasını atamıyorum evet.
Yılın “en”leri
İlk 3 olarak belirledim. Kafama göre.
Yılın futbolcusu: 1. Alex De Souza 2. Burak Yılmaz 3. Mamadou Niang
Yılın yerli futbolcusu: 1. Burak Yılmaz 2. Gökhan Gönül 3. Selçuk İnan
Yılın yabancı futbolcusu: 1. Alex De Souza 2. Mamadou Niang 3. Emmanuel Emenike
Yılın takımı: 1. Fenerbahçe 2. Trabzonspor 3. İstanbul Büyükşehir Belediyespor
Yılın teknik direktörü: 1. Aykut Kocaman 2. Şenol Güneş 3. Eruğrul Sağlam
Burada bir parantez açıp Abdullah Avcı, Yücel İldiz ve Tolunay Kafkas’a da teşekkür etmek lazım.
Yılın en iyi çıkış yapan takımı: 1. Gaziantepspor 2. Kardemir D.Ç. Karabükspor 3. İstanbul Büyükşehir Belediyespor
Yılın taraftar grubu: 1. Bozbaykuşlar 2. Tek Yumruk 3. Genç Fenerbahçeliler
Yılın hayal kırıklığı: 1. Galatasaray 2. Bucaspor 3. Yılmaz Vural
Burada yine bir parantez açmak lazım. İBB kendisini Süper Lig’e çıkaran Abdullah Avcı’ya güvendi ve takımın başında tuttu. Yine Karabük, Yücel İldiz ile aynı şekilde devam etti. Ancak Bucaspor kendi içinden gelen güce ihanet ederek Bülent Uygun ile anlaştı ve 20 küsür futbolcu transfer etti. Bedelini geldiği gibi küme düşerek ödedi.
Yılın en çirkin olayı: 1. Bursa’da Beşiktaş maçı öncesi çıkan olaylar. 2. Efsane Hagi’nin giderken Galatasaray hakkında sarfettiği sözler 3. Arda Turan’ın kasık sakatlığı hakkında yapılan terbiyesizce yorumlar
Yılın en güzel olayı: 1. TT Arena’nın açılışında yaşanan olaylardan sonra ağır tehditler yiyen Galatasaray’a tüm takım taraftarlarının destek çıkması. 2. Bozbaykuşlar’ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde açtığı pankart 3.Güiza’nın Bucaspor maçında attığı gol sonrası gözyaşlarına hakim olamaması
E diyeceksiniz “Ziraat Türkiye Kupası’nı alan Beşiktaş niye burada yok”? Spor Toto Süper Lig’de çok başarısız bir sezon geçirmesi ve yöneticilerinin yaptığı fair play dışı açıklamalar yüzünden yok. Ama Tayfur Havutçu hoca Türkiye Kupası ile birlikte biz spor severlerin gönlünde taht kurmuştur. Bu başarısından dolayı Tayfur Hoca’yı birkez daha tebrik ederim.
Seneye görüşürüz.

Hiç yorum yok: