22 Mart 2010 Pazartesi

Gece Gündüz Eşitken...

Saatler gece yarısını vurduğunda yine bir gün daha yaşlanıyor insan. Belki yüzünde yeni bir çizgi oluşmaya başlıyor belki de kafa derisindeki hücrelerden biri daha ölerek biraz daha kelleşiyor ya da eklemlerindeki ağrılar artmaya başlıyor. Aynı zamanda o geçen her gün yeni bir şey ekliyor insan kendisine. Yeni bir şeyler öğreniyor veya yanlış bildiklerini unutuyor. Unutulmaması gereken tek şey biten günün ardından yeni bir tanesinin başlayacağı ve her ne kadar geçen bu günlerden fiziki açıdan olumsuz etkilensek de zihinsel açıdan olumlu etkilenmek Yaşanan her günün, her saatin, her dakikanın, her anın yaşamımıza tecrübe olarak etkilenmesini sağlamak...
Sadece futbol, sinema, basketbol yazmak kendimi sınırlamak demek. Daha önce de söylediğim gibi, rutinin dışına çıkmak lazım bazen, hatta sıkça...
Yeni başlayan günü hatta yeni mevsimi iyi değerlendirmek gerek. Bugün gecemiz de gündüzümüz de eşitti, yarın böyle olmayacak. Yaşadığımız anın önemini bilmek, onu sevmek gerek. Bu yazı da bahar yorgunluğunun bir ürünü olsa gerek :)

Hiç yorum yok: